Bırakın kediyi köpeği, "faydası yoksa bir yaprak bile koparamazsın" diye büyüdük.
"Zararı yoksa ise, hiç koparamazsın."
Uzun süredir konuşulan, son günlerde gündemin en üst sıralarında yerini koruyan BAŞIBOŞ SOKAK HAYVANLARI meselesinden bahsedeceğim.
Evin içinde bir CAN olması gerçekten güzeldir.
Hayvanların özellikle yalnızlık çeken veya çeşitli sebeplerle yalnız kalan insanlara vefa ve sadakatleri sebebiyle iyi geldiği bilinmektedir.
Sokak hayvanları meselesini sadece SEVGİ üzerine kurgulamak doğru değildir.
* * * * *
Olayın sağlık yönü var.
Ekonomik yönü var.
Psikolojik yönü var.
Sosyolojik yönü var.
Kamusal yönü var.
Dini yönü var.
* * * * *
Basit bir hesap ile kedilerin aylık masrafı bin TL, köpeklerin ise bin 500 TL civarındadır.
İnternette 2024 yılı aşı fiyatları (şehirlere göre değişse de yaklaşık) kediler için 4.300 köpekler için de 7 bin TL civarında olduğu söyleniyor. (Kaza vs.sağlık harcamaları hariç.)
2023 yılı resmi rakamlarında toplamda 1 buçuk milyon evcil hayvanın kayıt altına alındığı bilgisi var.
Resmi olmayan rakamlar ise hayli yüksek. Türkiye'de 4 milyon kedi ve 2 milyon köpeğe evcil hayvan olarak bakıldığı tahmin edilmektedir. Türkiye'nin yüzde 19'unun kedi, yüzde 6'sının köpek sahibi olduğuna dair araştırmalar var.
Bunların dışında sokaklarda sahipsiz olarak yaklaşık 6 ila 10 milyon arasında köpek olduğu tahmin edildiği bilgisi var. Yani yaklaşık Türkiye nüfusunun 8'de 1'i kadar.
*
ekonomist.com.tr 'nin haberine göre bugün 258 milyar dolar seviyesinde olan global evcil hayvan ürünleri pazarının 2030 yılında yaklaşık 300 milyar dolara ulaşması bekleniyor. Türkiye'de de son yıllarda hızlı bir büyüme gösteren pazarın 1,9 milyar dolarlık bir hacme ulaştığı belirtiliyor.
Yine internetteki kısa araştırma ile şu bilgilere ulaşabilirsiniz. Türkiye'de 2018 ile 2023 yılları arasında 3 bin 476 trafik kazası sokak köpekleri sebebiyle meydana geldi.
Türkiye'de, Mart 2022'den Aralık 2023'e kadar sokakta başıboş yaşayan köpeklerden kaynaklı ısırılma, kuduz, trafik kazası gibi nedenlerle 92 kişinin öldüğü tahmin edilmektedir.
5 bin 200'den fazla kişi de sokak köpekleri nedeniyle gerçekleşen kazalarda yaralandı.
* * * * *
Türkiye'de kuduz vakalarının %90'ı köpek kaynaklıdır.
Kuduz hastalığının önlenmesinde erken müdahale hayati önem taşımaktadır.
Kuduz hastalığının kuluçka dönemi genellikle 5 gün ile 12 hafta arasında değişebilmektedir.
Resmi verilere göre 2021 yılında Türkiye'de 250 bin 375 kuduz riskli temas görülürken, bunlardan 3'ünde kuduz hastalığı gerçekleşti. 2008 yılından bu yana kuduz vakaları incelendiğinde, en fazla 2014 yılında 4 kişinin kuduz olduğu görülüyor.
* * * * v*
İnsanlar gibi tüm hayvanların da üreme ve çoğalma hakları vardır. Hayvanların yeme içme ihtiyaçlarının teminini engellemek uygun olmadığı gibi ÜREME ÖZELLİKLERİNİ ORTADAN KALDIRMAK da uygun değildir.
Gerekli ve meşrû bir sebep bulunmadıkça hayvanların KISIRLAŞTIRILMASI İSLAM DİNİNE göre câiz değildir.
*
Tüm bunların yanında her zaman olduğu gibi insanların duygularını sömürerek inanılmaz boyutlara ulaşan ve adliyeye intikal eden MAMA LOBİSİ dolandırıcılarını da unutmamak gerekir.
Kendisini HAYVAN HAKLARI SAVUNUCUSU diye tanıtıp kesinleşmiş 59 yıl cezası olan şahsı tüm medya haberleştirmişti.
Dernek aracılığı ile milyonlarca TL haksız kazanç sağladıkları ortaya çıkmıştı.
* * * * *
Hayvan deyince neden sadece KEDİ ve KÖPEK gelir insanın aklına?
Diğer canlılar önemli değil mi? En SEVGİ PITIRCIĞI olanımız bile evimizde HAŞERAT istemeyiz. Karıncaları evden atmak için elli çeşit ilaç kullanırız.
Canımız çekti diye hayvan sahiplenip bıktığımızda sokağa atacak kadar vicdansız olduk.
(Muğla / Bodrum'da yaşananlar)
* * * * *
SONUÇ:
Oldukça karmaşık olan bir durumla karşı karşıyayız.
Canı yanan onlarca insan.
Çözüm üretirken herkesi memnun etmeye çalışan devlet.
Saf sevgileri yüzünden duruma tepki gösteren hayvanseverler.
* * * * *
Ataları yük hayvanlarının dinlenmesi için haftalık izin verirken bugün bu toplumu bir iki münferit olay yüzünden HAYVAN DÜŞMANI ilan etmek doğru bir yaklaşım değil.
Ancak insana zarar veren hayvanları da sınırsızca korumak AKIL İŞİ değil.
"Romantizm hastalığına yakalanıp YALANDAN SEVGİ PITIRCIĞI olmayalım."
Olayı tüm yönleriyle düşünüp birbirimizi kırmadan MİLLET yararına en doğru sonuca ulaşalım.
"Sevgiyle, aşkla, muhabbetle kalın."