Yunanistan’ın yaşadığı ekonomik kriz ve AB ile kopma noktasına gelen üyelik süreci bir yandan Avrupa başta olmak üzere tüm dünya piyasalarında büyük bir belirsizliği beraberinde getirirken, öte yandan uzmanlar Yunanistan’daki krizin Türkiye için tarihi bir fırsat olabileceğine dikkati çekiyor.
Ekonomist Bülent Kaçmaz, Türkiye’de en çok konuşulan konuların Suriye’deki iç savaş ve Yunanistan’daki ekonomik kriz olduğunu belirterek, özellikle Yunanistan’daki ekonomik krizin yakinen takip edilmesi gerektiğini söyledi. Yunanistan’ın Türkiye için ‘herhangi bir ülke’ olmadığının altını çizen Kaçmaz, “Yunanistan bizim için hem Ege Denizi gibi oldukça stratejik bir alanda dirsek temasımız olan bir ülke hem de AB ile en büyük bağlantımız olan bir komşu” ifadelerini kullandı.
“YUNAN HALKININ ALIM GÜCÜNÜN DÜŞMESİ ÜLKEMİZİ DE ETKİLEDİ”
Türkiye ile Yunanistan’ın 2000’li yılların başından bu yana geliştirdiği barış temelli politikaların son iki yıldır ülkede yaşanan ekonomik krizle tersine döndüğünü vurgulayan Kaçmaz, “Krizin kendini iyice hissettirdiği bu dönemde Yunanistan ile ihracatımız yüzde 15 civarında azaldı, ithalat oranımız yüzde 23 arttı. Kriz döneminde alım gücü düşen Yunan halkının tüketimi kısmasından en çok etkilenen ülkelerden biri de Türkiye oldu” dedi.
“TÜRKİYE, YUNANİSTAN’DAKİ KRİZİ TERSTEN OKUMALI”
Yunanistan’ın kısa vadede borçlarını ödeyebilse dahi orta ve uzun vadede özelleştirmelere sıkça başvurabileceğini anlatan Kaçmaz, şunları söyledi:
“Bu süreci Türkiye tersten okumalı ve oradaki krizi fırsata çevirmeli. Bu noktada hali hazırda devam eden Türk Akımı projesi Türkiye-Yunanistan ilişkilerini bambaşka bir noktaya taşıyabilir. Enerjideki bu işbirliğinin yanı sıra turizm sektöründe dünyanın en önde gelen ülkelerinden biri olan Yunanistan’daki otellerin işletmelerini Türkler üstlenebilir. Ayrıca, koyların hatta adaların ülkemiz yatırımcıları tarafından satın alınması Türk turizm sektörünü AB üyesi ülkelerin vatandaşı olan üst sınıf müşterilere bir adım daha yaklaştırabilir.
Öte yandan Yunanistan’ın dünyaca ünlü gemi ve taşıma filoları da ülkemiz için adeta piyango olabilir. Bir diğer önemli nokta da oldukça stratejik konumlara sahip Yunan limanları. Bu limanlar da bir deniz komşusu olarak Türkiye için hem ekonomik hem de stratejik bir adım olabilir. Tüm bunları alt alta koyduğumuzda karşımıza çıkan tablo karamsarlığı değil, iyi okumayı, doğru pozisyon almayı gerektiriyor. Türk iş dünyası Yunanistan krizini iyi okursa yatırım fiyatlarının oldukça düştüğü bu ülkede tarihi fırsatlar yakalayabilir.”
