Bıçaklarıyla ünlü Trabzon'un Sürmene ilçesinde bıçak ustaları yaptıkları küçük ve büyük bıçaklarla iddialı olduklarını her platformda gösteriyor.
Sürmene ilçesinde 8 yıldır bıçak üretimi yapan Süleyman Usta, dünyanın en küçük ve en büyük el yapımı bıçaklarını kendisinin imal ettiğini belirtiyor.
Trabzon’un Sürmene ilçesinde tarihi çok eskilere dayanan bıçak imalatı günümüze kadar sürerken, ismini ilçeden alan “Sürmene bıçağı” üretimlerine her gün bir yenisi daha ekleniyor. Dededen kalan el mirasını devam ettiren ve 8 senedir bıçak imalatı yapan 31 yaşındaki Süleyman Usta, 2,5 cm uzunluğu ile dünyanın en küçük, 30 kilo ağırlığında ve 1 metre 10 santim uzunluğundaki bıçağının ise dünyanın en büyük bıçağı olduğu konusunda iddiaları açıklamalarda bulundu. Yaptığı 2.5 cm uzunluğundaki bıçakla ilgili bilgi veren Usta, “8 senedir bu işi yapıyorum. Dedemizden kalan el mirasını devam ettirmeye çalışıyorum. Sürmene’de mutfak, hediyelik bıçaklar var. Ben de Süleyman Usta olarak yeni model üretmeye başladım. Satır ve zırh bıçakları yaptım. Canım sıkıldığı zaman değişik bıçaklar yapmaya çalışıyorum. Dünyanın en büyük el yapımı bıçağını yapayım dedim. Onu da yaptım. En küçük bıçak rekoru 3.5 cm bende onun 2.5 cm’lik olanını yaptım. Bunları görenler aynısının yapılmasını istiyor ama vaktim olmadığı için yapamıyorum. Bu işi ticaret için yapmıyorum sanat için yapıyorum. Onun için böyle değişik modeller yapmayı seviyorum. Bundan sonra dev bir çakı yapmayı düşünüyorum. Canım sıkıldığından aklıma ne gelirse onu yapmayı düşünüyorum” dedi.
Sürmene bıçaklarının bulaşık makinesine atılmaması gerektiğini kaydeden Usta, şöyle konuştu: “Bıçakçılık mesleği 10 yıl önce ölmek üzereydi. Biz gençler olarak bu duruma el koyduk. Bu işi canlandırdık. Sürmene bıçağının en önemli özelliği el emeği olmasıdır. Sürmene bıçağı kestane ağacının kömürüyle yapılır içindeki moleküllerin daha güçlü olması için. Çok keskin keser. Ayrıca, yunus balığının yağını kullanıyoruz. Tüm ev hanımlarına seslenmek istiyorum. Lütfen bıçaklarını bulaşık makinesine atmasınlar, kesme özelliği azalır. Nasıl gıdaların doğalı, organiği varsa bıçağında doğalı organiği Sürmene bıçağıdır. Hiçbir katkı maddesi yoktur el emeğidir. Günümüzde sadece el ile yapılan Sürmene bıçağıdır. Elimizden geldiği kadar en iyisini yapmaya çalışıyoruz.”
Öte yandan Sürmene'de bıçakçılık sanatı çok eskilere dayanıyor. Evliya Çelebi'nin (1611-1682) Seyahatnamesi'nde de geçen Sürmene bıçağı üretiminde özellikle Rum bıçak ustalarının yunus balığı yağını kullanarak muhteşem bıçaklar ürettikleri belirtiliyor. Yakın tarihte Sürmene bıçağının gelişmesinde İstiklal harbinden önce Sürmene'yi işgal eden Ruslar'ın iskeleye gelen gemilerin mallarını içerlere taşımak için raylı vagon sistemi kurdukları, bölgeden çekilmeleri ile birlikte raylı sistemin bir müddet kullanıldıktan sonra rayların ve vagonların bıçakçı ustalar tarafından satın alınarak bıçak üretiminde kullanıldığı ifade ediliyor.
